|
PARMAK EMME
0-1 yaş döneminde görülen ve 3-4 yaşlarına kadar normal kabul edilen bir
davranıştır.
Genellikle parmak emme 6-7 yaşlarında son bulur, sürmesi halinde anne
babanın telaşa kapılmadan, çocuğu azarlamadan ve her dakika bu davranışını
hatırlatacak uyarılarda bulunmaması gerekir. Anne-babalar bizden kaynaklanan
bir şey var mı?" diye düşünmeli, çocuğun öğretmeniyle birlikte ne gibi
eğitsel önlemler alınabileceğini tartışmalı, gerektiğinde bir uzmandan
yardım alınmalıdır.
TIRNAK YEME
3-4 yaşlarından itibaren görülür ve bazen ileri yaşlara kadar devam
edebilir. Bazı duygu ve düşüncelerin ifade edilmesinin, psikolojik sıkıntı
veya gerilimin dışa vurulmasının baskı altına alındığı durumlarda görülür.
Tırnak yeme davranışı olan bir çocuğun anne-babası Çocuklara zaman
ayrılarak, onları azarlamadan, suçlamadan dinlemeli, duygu ve düşüncelerini
paylaşmasına fırsat sağlamalıdır. Ayrıca öğretmen ve gerekirse bir uzman ile
işbirliği yapmalıdır. Yaşla birlikte tırnak yeme davranışının kendiliğinden
ortadan kalktığı gözlenmektedir.
YEMEME YA DA AŞIRI YEME
Açık bir nedene veya gelişim dönemine bağlı olmadan çocukta iştahsızlık,
yememe veya aşırı yeme davranışının süreklilik kazanmasıdır. Çocuğun
yaşadığı iç sıkıntının sonucudur. Bu sıkıntılar ise büyük oranda aile
ortamından kaynaklanabilir. Anne-babanın bu durumda gerekli ilgi ve sevgiyi,
çocuğun üstüne fazla düşmeden göstermeleri gerekmektedir. Çocuk, çok yemesi
için zorlanmamalıdır. Baskıdan uzak demokratik bir aile ortamı yaratılmalı
İNATÇILIK
Koşullar ne olursa olsun, bireyin kendi isteklerini gerçekleştirmesi için
direnmesi olarak tanımlanabilir. İlk çocukluk ve ergenlik dönemlerinde beli
ölçüde inatçılık görülebilir ve bu doğaldır. Gergin anne-baba ilişkisi ,
çocuğun isteklerine ilgisiz kalınması, çocuğun her istediğini ağlayarak elde
etme alışkanlığı geliştirmiş olması inatçılığa sebep olan durumlardır. Bu
durumda anne-babanın çocukla inatlaşmaktan kaçınması, hoşgörülü ve tutarlı
olması gerekir. Çocuğun isteğini yerine getiremiyorsa bunun sebebini çocuğa
açıklamalıdır.
TİK
Erken çocuklukta görülen bir gerginlik belirtisidir. Çocuğun duygusal
durumuyla ilişkilidir. Erken yaşlarda görülse de daha çok altı yaştan sonra
görülür. Bu çocuklar genellikle tedirgin, kaygılı ve gergindir. Yüz
kaslarında (göz kırpma, kaş kaldırma, burun oynatma, ağız kenarının
çekilmesi; baş yada omuz oynatma şeklinde) görülür. Anne-babanın çocuktan
fazla beklenti içinde olması, arkadaşlarıyla kıyaslaması, azarlamaları ve
yeterince ilgi-sevgi göstermedikleri durumda ortaya çıkar. Anne-babanın sık
sık tikini yapmaması gerektiğini söylememelidir. Çocuğa ceza vermemeli,
çocuğu tedirgin eden durumlar araştırılmalıdır.
KISKANÇLIK
Çocuk dikkat çekici düzeyde kıskanç ise, kıskançlığı nedeniyle başkalarıyla
ilişkileri bozuluyorsa, kıskançlık enerji ve zaman kaybına yol açıyorsa
kıskançlık davranış bozukluğuna dönüşmüş demektir. Kıskançlık duygusuna
yoğun kızgınlık, öfke, nefret, hayal kırıklığı, kendine acıma, intikam,
kaygı, korku, üzüntü gibi olumsuz duygular eşlik eder. Çocuğu kıskançlık
davranışı gösteren anne-baba çocuğunun kıskançlığını basite almamalı,
çocuklarına ilgi göstermelidir. Yeni bebek geldiğinde, çocuğun kıskançlığını
önemsemelidir. Kardeşler arasındaki tartışmalarda anne babanın taraf
olmaması gerekmektedir.ı.
|
|